21 Aralık 2015 Pazartesi

TUTARSIZLIKLAR ÜSTÜNE

Yersiz bir dua gibi, dilimden düşmüyorsun…
Arsız bir hata gibi, aklımdan çıkmıyorsun…
Aklımdan çıkmıyorsun…
Özledim seni, belki de bir masal gibi…

Kaybolmuş bir düş gibi bir masal arıyorsun,
Hırpalanmış ruhunda kim bilir ne saklıyorsun…
Belki de korkuyorsun…
Gizledim seni, belki de bir rüya gibi…

Tutarsız bir söz edip fikrimi çeliyorsun,
Şairler icat edip, canımı yakıyorsun,
Şiirler okuyorsun…
Dinledim seni, belki de duymadın, görmedin beni…

Yurtsuz bir martı gibi hayattan ürküyorsun,
Gözlerimden süzülüp, kalbimden göçüyorsun,
Belki de kaçıyorsun,

Sakladım seni, belki de bir DUA gibi…

Söz-Müzik: Derin Uyku Adamı
06-07 Temmuz 2014

29 Kasım 2015 Pazar

RAĞMEN SEVMEK

Seviyorum seni,
Tüm acemiliğimle, tüm küstahlığımla seviyorum hem de...
Biliyorum sevgi böyle bir şey değil,
Ama tüm aptallığımla, tüm nankörlüğümle seviyorum seni.
Biliyorum, sen istemezsin böyle bir sevgiyi,
Ama tüm tutarsızlığımla, tüm çelişkilerimle, tüm kuşkularımla seviyorum seni.
Biliyorum, başkaları daha güzel sevebilirdi belki seni,
Oysa ben tüm bencilliğimle, tüm kızğınlığımla seviyorum seni.
Ve yine biliyorum,
Sevgi narin ve kırılgan bir şeydi, hay aksi...
Ama ben tüm yüzsüzlüğümle, tüm arsızlığımla seviyorum seni...
Hem sevgi fedakarlık, emek isterdi değil mi?
İyi olmak da bazen yetmezdi belki,
Olsun,
Ben yine de tüm umursamazlığımla, tüm tembellliğimle seviyorum seni.

Yazan: Derin Uyku Adamı
Tarih: 13 Temmuz 2015

ATLAR SUSUZ KALINCA...

Korktuğum şey ne biliyor musun?
Kafamın içinde onca gereksiz bilgiyle ölüp gitmek...
Mesela Yuri Gagarin...
Veya her radyoyu açışımda karşıma çıkan saçma sapan şarkının,
Saçma sapan sözleri...
Küçümsemiyorum kimseyi...
Düşünmek istemiyorum sadece...
En azından bir süreliğine...
Boş boş bakmak istiyorum yüzüne hayatın...
Bu gece de zamana bırakıyorum kendimi,
O nasıl olsa eskitir beni.
Ana haberleri izlerken zaplıyorum kanalları,
Özenle hazırlanmış en güzel cinayet görüntüleri.
Gecenin ikisinde ani bir fren sesi...
Bir an duraksıyorum,
Bir çift göz bana bakıyor...
Ne oldu der gibi.
Korkma diyorum, gençliğim şarampole yuvarlandı.
Üzülecek bir şeyler arıyorum kafamın içinde...
Bir pişmanlığın izini sürüyorum.
Kuşkulanıyorum artık kendimden,
Nefes alıp verdiğimden emin olamıyorum...
Gereksiz şiirler yazıp, gereksiz kitaplar okuyorum.
Gereksiz şarkılar dinleyip, gereksiz dertlere yelken açıyorum...
Aslında bu kadar insan da gereksiz bana kalırsa,
Ama kalmaz, biliyorum...
Kalmamalı da zaten.
Geceler biz düşünelim diye bu kadar sessiz ve karanlıktır.
Uyuyalım diye değil.
Çoğumuzun kim olduğumuza dair bir fikri bile yoktur, eminim...
Keşke bu kadar basite indirgeyebilseydim hayatı,
Nasıl becerebiliyorsunuz mesela vicdanlarınızı susturmayı?
Aksi halde atlar da becerebilirdi belki insan olmayı.
Ama atlar tetiğe basamazlar,
Çifte atabilirler sadece.
İşte belki de bu yüzden insan, acıdan ve pişmanlıktan ibaret olmalı.
Atlar sarma sarıp, kep fırlatamazlar havaya,
Veya reçete okuyup, yüze kadar sayamazlar...
Ama insan suya götürüp, susuz getirebilir onları...
Korktuğum şey ne biliyor musun?
Kafamın içinde onca gereksiz bilgiyle tekrar dirilmek...

Yazan: Derin Uyku Adamı
Tarih: 13 Temmuz 2015



24 Şubat 2015 Salı

UÇMAK...

Sorun ne biliyor musun?
Uçmak...
Evet, bildiğin uçmaktan bahsediyorum...
Şimdi aklına kuşlar gelecek belki, ben "uçmak" deyince...
Martılar...
Adını bilmediğin ama gökyüzünde süzülüşleri gözünün önüne gelen onlarca kuş...
Gökyüzü gelecek aklına, masmavi derinlikler...
Sonsuzluk...
Yemyeşil yapraklar, ağaçlar gelecek...Dallarında kuşlar...
Tüm bunlar, ben uçmak deyince gelecek aklına...
Ama asıl sorun uçamamak...
Hani şu adını bilmediğin kuşların yapıpta, bizim yapamadığımız şey işte...
Uçabilmek...
Çünkü kaçmak daha kolay olacak uçunca...
Yalanlardan ve savaşlardan kaçmak...
Senede bir defa göçmek mesela...
Senede bin defa ölmek yerine...
Çünkü susmak daha kolay olacak uçunca...
Tüm haksızlıklara gözlerini kapatıp uçmak...
Çünkü düşmek diye bir şey olmayacak artık...
Önündeki tek engel bulutlar olacak...
Çünkü sevmek ve bilmek daha kolay olacak...
Çünkü umutlanmak daha kolay olacak uçunca,
Kanatlanmak...
Çünkü İstanbul daha güzel olacak uçunca,
Kız kulesi...Adalar...
Çünkü simit daha ucuz olacak uçunca,
Su bedava olacak...
Kimbilir...
Çünkü insanlar daha aciz görünecek gözüne...
Uçunca...
Çünkü insanlar daha bariz gülecekler sana,
Uzaktan bakıp, bakıp...
"Özgürlük" gelecek akıllarına şairlerin,
Sen pencere kenarında ekmek kırıntılarıyla oyalanırken,
Bir çift göz gizli gizli seni izleyecek, perdelerin arasından...
Çünkü bir günün bir gününü tutmayacak...
Her gün yeni bir gün olacak belki de...
Çünkü yalnızlık bir anlam bulacak...
Bir dağın tepesinde ya da boş bir vadide...
Gecenin bir yarısı...
Tek bir şey değişmeyecek belki de...
Ölüm...
Çünkü vurulup, düşmen an meselesi olacak yine...
Ansızın ve hesapsızca...

Yazan :  Derin uyku Adamı

Tarih : 30.11.2010

24 Ocak 2015 Cumartesi

GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEKTEN DÖNERKEN

GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEKTEN DÖNERKEN

Aklımızdan geçenler ile elimizden kaçanlar doğru orantılı...
Merkezden kaçıp, virajlarda savruluyor vicdanım...
Gerçeklerden kaçıp masallarda huzur bulmak gibi bir şey bu...
Bir sonraki sevince, bir sonraki kedere,
bir sonraki hayale yol alıyoruz birlikte...
Karanlık bir tünele girmek gibi yaşamak bazen...
Nefes almıyorum artık, yol alıyorum habire...
Mecnun gibi uzanıyorum sol şeride...
Sonra bir kusur oluyorum...
Sağa çekiyorum günahlarımı...
Tam elektrik direklerinin dibine...
Şimdi bir kasabanın içinden geçiyorum...
Yasaklıyorum kendime şiirleri, şarkıları...
Her gün sadece bir tutam korku...
Frene basıyorum aniden...
Aklımda henüz doğmamış bir çocuğun yüzü ve kokusu...
Yaşım genç diyorum daha...
Peki o halde nedir bu hiç yaşanmamışlık duygusu!
Radara yakalanıyor umutlarım...
Olsun diyorum, münakaşaya girmiyorum gözlerinle...
Bir şeyler almak için duruyorum saçlarında...
Yine yolum senden geçiyor, yine kalbim sana çıkıyor...
Yıkatıyorum sevaplarımı bir gurbetçiye...
Bir bulut ile ısmarlaşıyorum, bir ağaca yan bakıyorum, bir kuşla lades oynuyorum, bir ölüyle çay içiyorum...
Bahşiş bırakıp dudaklarına, tekrar koyuluyorum yola...

Karalayan: Derin Uyku Adamı
24.01.2015