Aynaya baktığımda çoğu zaman
anlamıyorum kiminle olduğumu...
Baktığımda aynaya kendiliğimden
öldürüyorum kendimi...
Sıkılıyorum, utanıyorum, bozuluyorum...
Hani demiş ya malum şahıs o malum
şarkısında...
"Çok aradım denğimi alemde, sonunda ben kayboldum..."
diye...
İşte bizimki de o hesap...
Defalarca anlatmaya çalıştım sana...
Defalarca anlatmaya çalıştım sana...
Defalarca anladığını sandım...
Kopuşlarım
senden hep senin içindi aslında...
Sen kopma diye hayattan...
Sağlam dur
diye...
Yıkılma diye...
Gülümse diye hayata...
Keşke herşey senin düşlerindeki gibi, benim düşlerimdeki
gibi olsaydı, olabilseydi...
Ama inan hiç ama hiç öyle değil...
Biz masallar anlattık
kendimize...
Kenarları dantel nakışlı masallar...
Acıdı içimiz çoğu zaman...
Acımızı daha
derinlere gömdük içimizde...
Susmaktı bizi arındıran kirlerimizden...
Ama aslında kirli sulardı güzel olan belki de...
Otobüsün en
arka koltuğunda huzur buluyordum anlamsızca...
Anlamsızca, manasızca aynı
otobüsün camından dışarıyı, uzakları izleyişim hatırlatıyordu bana...
İçimdeki
insanı.. vicdanı...
Aynı otobüsün koltuklarında yol alıyordu kederim...
Aynı otobüsten aynı durakta iniyorduk hayallerimle...
Aynı otobüsün koltuklarında yol alıyordu kederim...
Aynı otobüsten aynı durakta iniyorduk hayallerimle...
Sessizce... kimse
duymadan... usulca...
Ve sen; ben aynı otobüsü beklerken yine günlerden bir gün
Ve sen; ben aynı otobüsü beklerken yine günlerden bir gün
"ama gün geldi
sesini, gülüşünü bile esirger oldun artık...
Ne zaman gelse kapına, utanarak geri döndü ve
anladı artık sözcüklerinin sana ağır geldiğini...
Ve ben de anladım..."
diyordun...
Sisli bir gecede kaybolmaya mahkum hüzünlü bir melek gibi...
Defalarca aynı otobüste sana İstanbul'u gedirdim, İstanbul'u sana...
Sisli bir gecede kaybolmaya mahkum hüzünlü bir melek gibi...
Defalarca aynı otobüste sana İstanbul'u gedirdim, İstanbul'u sana...
Sana duyurmadan...
Kimseye
duyurmadan...
Kendime bile duyurmadan...
Bunları anlatması güç...
Bunları anlatması güç...
Sevmek güç...
Ölmek güç...
Süslemek istemiyorum
cümlelerimi afili kelimelerle aslında...
Haklısın Sevgilim...
Haklısın Sevgilim...
Hemde yerden göğe kadar...
Ama ne yazık ki bende haklıyım...
Öyle değil mi Bad'lik?
"Sevgiyle yapılan hiç bir şey insana zarar vermez...
Öyle değil mi Bad'lik?
"Sevgiyle yapılan hiç bir şey insana zarar vermez...
Suçlu yok, yanlış var...
Boşver, olmayanı arama ...
Ama ben
anlattığım için suçluyum biliyorum..."
......................................................................................
................................................
Yazan: Derin Uyku Adamı